İstanbul’un tarihi yapılarından biri olan Tekfur Sarayı, restorasyon sürecinin ardından müze olarak halka açıldı. 13. yüzyılda inşa edilen saray, Bizans İmparatorluğu döneminde imparatorluk ailesinin nikâh mekanı olarak kullanılmış, İstanbul’un fethinden sonra ise çini üretim atölyesi haline gelmiştir.
Saray, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2006 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarıldı. Osmanlı döneminde de cam ve çini atölyesi olarak faaliyet gösteren Tekfur Sarayı, bu süreçte ürettiği nitelikli eserlerle ün kazanmıştır. Restorasyonun ardından, atölyelerde üretilen çini, cam ve çömlek örneklerinin sergilendiği bağımsız bir müze olarak ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.
Edirnekapı ile Eğrikapı arasında, İstanbul kara surlarına bitişik konumda bulunan Tekfur Sarayı, Türk kültür tarihinde "imparatorluk evi" olarak anılmaktadır. Yapının kim tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 16. yüzyılda Avrupalılar tarafından “Konstantin Sarayı” olarak adlandırıldığı kaydedilmiştir.
Restorasyon sırasında çatısı alaturka kiremitle kaplanmış ve alt kat ile üst katlar tamamlanmıştır. Giriş ücreti 15 TL olan Tekfur Sarayı Müzesi, hem tarihi serüveni hem de mimari özellikleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
