Son yıllarda ülkemiz üzerine yoğunlaşan şer odaklarının zirve yaptığı bir süreçte vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un „ Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.“ dizelerini hatırlamaya ve okumaya ihtiyacımız var. Unutulmamalıdır ki; artık milletimizin kendini dünyaya değil, kendini kendine anlatmaya ihtiyaç duymaktadır.
Bu bağlamda hepimizin özür borcu vardır.
Barış dini olan İslamiyetin ruhunu yaşayan atalarımızın mirasına gerçek manada sahip çıkamayarak sefil kaldığımız için özür diliyoruz.
Toplum olarak enaniyet ve bencilliğe yol verdiğimiz için özür diliyoruz.
Osmanlı’da ki adalet ve hoşgörüden uzaklaştığımız için özür diliyoruz.
Yirmi iki milyon kilometrekarelik bir coğrafyaya yayılmış olan büyük bir imparatorlukta yaşayan çeşitli ırk, din, dil ve kültürden gelen insan topluluğunun yöneten üst aklı, yedi yüz seksen bin kilometrekarelik bir coğrafyaya taşıyamadığımız için özür diliyoruz.
Osman Gazi’nin, Fatih Sultan Mehmet Han’ın, Kanuni Sultan Süleyman’ın, Yavuz Sultan Selim’in, Abdülhamit’in mirasına sahip çıkamadığımız için özür diliyoruz.
Mevlana Celaleddin Rumi’nin, Yunus Emre’nin, Şeyh Edibali’nin, Ebu’l Fida’nın, Akşemseddin’in, İbni Haldun’un, Necip Fazıl’ın mirasına sahip çıkamadığımız için özür diliyoruz.
Büyük millet, büyük devlet düsturundan uzaklaştığımız için özür diliyoruz.
Yüzyıllar boyu dünya’nın özellikle de İslam çoğrafyasının örnek aldığı büyük ve asil bir medeniyetin layıkıyla temsilcisi olamadığımız için özür diliyoruz.
Son yüzyıldır garpın şarka olan zülmüne sessiz kaldığımız için özür diliyoruz.
Atalarımızı ve tarihimizi unutarak garpa boyun eğen bir zihniyetin bizleri yönetmesine müsaade ettiğimiz için özür diliyoruz.
Evet ‘ÖZÜR DİLİYORUZ’!, hata ettik. Çünki biz kendimizi unuttuk. Artık ayağa kalma zamanıdır. Elbet bu millet geçmişi ile bütünleşmiş bir şekilde yine dünyaya hükmedecektir. İşte o zaman garpın ve şer odaklarının üst aklı diz çökecek, sözde Ermeni soykırımı safsatası son bulacaktır.
Anahtar Kelimeler: